
|
Bu çalışmalar 1963-2003 yılları arasında Elektrik İşleri Etüt İdaresi (E.I.E.), T.C. Karayolları (T.C.K.), Deprem Araştırma Dairesi (D.A.D.) ve Imperial Koleji (Londra) gibi araştırma birimlerinde yapmış olduğum uygulamalı jeofizik ve kaya mekaniği çalışmalarını içermektedir. Bu çalışmanin sonunda ortaya konan raporların kısa özetleriyle, bizlerden sonra gelecek yeni nesil jeofizikçilere yol gösterici olmasi yolunda gayret sarfedilmiştir.
Özellikle E.I.E. ve T.C.K. gibi zaman baskısı altında proje yürüten kuruluşlarda projenin kısa sürede ve saglıklı bir biçimde sonuçlanması büyük önem taşımaktadır.
|
Bu nedenlerle bazı özel yöntemlerin geliştirilmesi ve uygulamaya sunulması gereği ortaya çıkmaktadır.
|
Yukarıdaki uygulayıcı kuruluşlarda yürütülen projeler çok çesitli ve pratik jeofizik yöntemlerin kullanılmasını gerekli kılmıştır. Bu nedenle ilk defa uygulamalı jeofizikte kullandığım ve mühendislik jeofiziği alanında bir yenilik olduguna inandığım çalışmaların sunumu bu yayının esas amacını olusturmaktadir.
İlerleyen bölümlerde sunulacak araştırmalar özellikle zemin mekaniği, kaya mekaniği, tünel mühendisliği, yeralti suyu araştırması, mikrobölgeleme ve depremlerin önceden bilinmesi çalismasi yapan jeofizikçi, jeolog, jeomorfolog ve insaat mühendislerini yakından ilgilendirmektedir. Mühendislik jeofiziğini ilgilendiren her projede, özellikle üniversitelerin bu konuyla ilgilenen birimleriyle temasa geçerek y üksek lisans öğrencilerin bu araştırma programına katılımı sağlanmış, üniversite ve kamu kuruluşları arasındaki bağ kuvvetlendirilmistir.
Türkiye'nin çeşitli yerlerinde ve bir çok projelerde binlerce sismik profil ve derin rezistivite ölçümleri alınmış ancak sınırlı sayıdaki bir bölümü proje sahasındaki mevcut sondajların jeolojik deskripsiyonuyla mukayese edilerek Bölüm A 'da sunulmustur. 40 yıl içinde büyük bir sabır ve titizlikle hazırlanan rezistivite eğrileri, mekanik sondajın yapıldıgı kuyulara ait jeolojik deskripsiyonu, yer altı su seviyesi, sondajın ilerleme zamanı, karot yüzdesi basınçlı su testleri ve permeabilite değerleri ve sismik hızlarla mukayese edilmişlerdir. Diğer taraftan rezistivite eğrileri başlangıçta teorik eğrilerle çakıstırılarak daha sonra da WinSev 5 bilgisayar programıyla 3 ayrı katagoride yorumlanmıştır. Özellikle kuyulara ait jeolojik deskripsiyon bilindiginden; a) Jeolojik verilere uyumlu bir çakıstırma, b) Otomatik Model Tasarimi (Automatic Model Creation), c) Çoklu iterasyon yöntemleri ile sonuçlar alınmışıir.
Bu bilgiler yazar tarafından hazırlanacak seminerlerde ve ilave yayınlarda sunulacaktir. Homojen akiferlerde (çakıl-kum) ve Heterojen Akiferlerde (kireçtaşi, granit, sist, andezit v.s.) karşılaşılan eğri tipleri ve yer altı su seviyelerinin jeofizik parametrelerle olan ilişkileri araştırılmıştır.
Yeni mezun olan bir jeofizik mühendisinin saha çalışmalarını tamamlayıp rapor yazması için en az 5 yıla gereksinim duyulmaktadir. I. Etapta sismik ve rezistivite cihazlarını uygun bir hassasiyette kullanarak süratli ölçü almasi gerekir. II. etapta arzu edilen derinliğin tarandığından emin olduktan sonra saha verilerinin büroya taşınması gerekir. III. Etapta uygun bilgisayar programları kullanılarak çeşitli kesitler çıkarılır. En son bölüm olan IV. Etapta rapor yazma aşaması gerçekleştirilir. III. Etap için gerekli bilgisayar programları rezistivite eğrileri için WinSev-5 programlamları ile tamamlanmış olup bunlar daha sonra kitap olarak hazırlanacak ve aynı zamanda seminerlerde sunulacaktır. IV. Etap için faydalı olması amacıyla gerek ingilizce gerekse türkçe olarak rapor örnekleri bu çalişmalar birlikte sunulacaktir. I. Ve II. Etap için bir jeofizik mühendisinin Türkiye'nin çeşitli sahalaında ve farklı formasyonlar üzerinde çok sayıda jeofizik ölçümler yapmış olması gerekmektedir.
Bütün bu çalışmalar göstermiştir ki; yerinde ve laboratuvarda sürdürülen jeofizik çalismalar beraberce kullanıldığında, zeminde daha önceden tahmin edilemeyen bir çok önemli özellikler ortaya çıkmaktadır. Bu sonuçların göz ardı edilmesi her türlü projeyi (Tünel,Viyadük, Baraj, LNG terminali, otoyollar v.s.) olumsuz bir yönde etkileyerek büyük mali kayıplara ve zaman israfına yol açacaktir. Mühendislik jeofiziği çalışmalarının Türkiye'de henüz baslamış olmasi,başlangıçta bazı meslek gruplarınca jeofizik verilerine karşi tereddüt ve süpheleri doğurabilir. Ancak jeofizik ilminin önemli projelerde her zaman aranan ve ayrıca onsuz yapılamayacak mükemmellikte uygulama örnekleri verebilecegi günler gelmistir.